Çocuk Masalları: Paylaşmayı Öğrenen Huysuz Kirpi Keskincik
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, yemyeşil ağaçların gökyüzüne uzandığı Neşeli Orman’da yaşayan bir kirpi varmış. Adı Keskincik’miş. Keskincik huysuz mu huysuz bir kirpiymiş. En sevdiği şey ise ormandaki en parlak, en kırmızı elmaları toplamak ve kimseyle paylaşmamakmış.

Ormanın diğer sakinleri; iyi kalpli Ayı Pofuduk, neşeli Sincap Zıpır ve minik tavşan Pıtır, her zaman yiyeceklerini paylaşırlarmış. Ama Keskincik, bulduğu her şeyi dikenlerinin arasına saklar, "Bunlar benim! Çok çalıştım!" der, başka bir şey demezmiş.

Soğuk Rüzgarlar Başlıyor
Bir sonbahar günü, rüzgar eskisinden daha sert esmeye başlamış. Kış yaklaşıyormuş ve yapraklar dökülüyormuş. Keskincik, ormanın en büyük elma ağacının altındaki bütün elmaları tek tek toplamış. Kocaman bir yığın yapmış. Tam yuvasına taşımaya başlarken iyi kalpli Ayı Pofuduk onu görmüş.

"Merhaba Keskincik," demiş Pofuduk yumuşak bir sesle. "Ne kadar çok elma bulmuşsun! Harika. Kış çok çetin geçecek gibi görünüyor. Acaba birkaç tanesini yuvası boş olan Sincap Zıpır ile paylaşır mısın?"Keskincik hemen dikenlerini kabartmış. "Hayır! Hepsini ben topladım. Bunlar benim kışlık yiyeceğim. Neden başkasına vereyim ki? Herkes kendi yiyeceğini bulsun!" diye homurdanmış. Elmaları hızla dikenlerine takmış ve yuvasına girip kapısını sıkıca kapatmış.

Yalnız Kalan Elmalar
O gece ilk kar yağmış. Her yer bembeyaz olmuş. Keskincik sıcacık yuvasında, etrafı elmalarla çevrili oturuyormuş. Karnı tokmuş ama içinde bir gariplik varmış. Dışarıdan Ayı Pofuduk, Sincap Zıpır ve Tavşan Pıtır'ın seslerini duyuyormuş. Onlar, Pofuduk'un bulduğu son bir parça balı üçe bölüp paylaşarak gülüşüyorlarmış.

Keskincik elindeki en kırmızı elmaya bakmış. Isırmış ama elma ona hiç tatlı gelmemiş. Yuvası ağzına kadar yiyecek doluyken kalbi bomboşmuş. O an anlamış: Paylaşılmayan yiyecek, ne kadar çok olursa olsun, mutluluk getirmezmiş. Asıl keyif, dostlarla birlikteyken çıkıyormuş.
En Tatlı Paylaşım
Keskincik yavaşça kapısını açmış. Elindeki en parlak elmayı dışarı yuvarlamış. "Pofuduk! Zıpır! Gelin!" diye seslenmiş. "Sanırım biraz fazla elma toplamışım. Burada herkese yetecek kadar var!".Pofuduk ve diğerleri şaşkınlıkla gelmişler. Keskincik ilk defa huysuzlanmıyor, gülümsüyormuş. O kış, hepsi Keskincik'in sıcacık yuvasında toplanıp elma yemişler. Kirpi Keskincik, o gün yediği elmanın hayatındaki en tatlı elma olduğunu fark etmiş.

Ve o gün anlamış ki, mutluluk biriktirmekte değil, dostlarınla paylaşmaktaymış. O günden sonra Neşeli Orman'ın en paylaşımcı hayvanı, artık hiç huysuz olmayan Keskincik olmuş.