Gümüş Orman ve Cesur Tavşan Pofuduk
Bir zamanlar, Gümüş Orman’ın kıyısında, küçük bir tavşan yaşarmış. Adı Pofuduk’tu. Yumuşacık beyaz tüyleriyle ormandaki en sevimli canlı olarak tanınırdı. Ama Pofuduk’un bir sırrı vardı: Korkaktı! En ufak bir ses duysa hemen yuvasına saklanır, günlerce dışarı çıkmazdı.

Bir sabah, ormandaki kuşlar telaşla uçuşmaya başladı. “Ay ışığı taşı kaybolmuş!” diye cıvıldaşıyorlardı. O taş, Gümüş Orman’a ışık saçan sihirli bir taşmış. Onsuz geceler karanlık, yollar ise görünmez hale gelirmiş.

Pofuduk korksa da içi içini yemeye başladı. “Ya kimse bulamazsa?” diye düşündü. Sonra aynaya baktı ve kendi kendine fısıldadı: “Belki de bu kez korkmamam gerek."

Ormanda Cesaret Yolculuğu
Pofuduk, minik kalbi pıt pıt atarak yola koyuldu. Önce kükreyen rüzgârla, sonra da sinsi gölgelerle karşılaştı. Her seferinde kaçmak istedi ama dostlarının sözlerini hatırladı: “Korkmak kötü değil, ama pes etmek yanlıştır.”

Ormanın derinliklerinde, yaşlı bir baykuş ona seslendi: “Cesaret, kalbinde başlar küçük dostum.” Baykuş, ona doğru yolu gösterdi. Pofuduk, karanlık bir mağaraya girdiğinde taşın orada parladığını gördü. Fakat taşın başında kocaman bir tilki bekliyordu!

Tilki gürledi: “Bu taş benim olacak!” Ama Pofuduk geri çekilmedi. “Bu taş ormana ait, hepimize ışık verir!” dedi cesaretle. Tilki onun kararlılığını görünce gülümseyip çekildi. “Sen gerçekten cesurmuşsun küçük tavşan.”

Gümüş Orman’ın Işığı
Pofuduk taşı ormanın tepesine geri koydu. O an, Gümüş Orman yeniden ışıkla doldu. Kuşlar şarkı söyledi, ağaçlar rüzgârla dans etti. Herkes Pofuduk’un adını mutlulukla anmaya başladı.

O günden sonra Pofuduk artık korkak bir tavşan değildi. Korkunun, cesaretin başlangıcı olduğunu öğrenmişti. Gümüş Orman’da ne zaman karanlık olsa, herkes onun hikâyesini anlatırdı.

Masalın Mesajı
Gerçek cesaret, korkmamaya değil, korkarken bile doğru olanı yapmaya denir. Her çocuk, içindeki küçük Pofuduk’u dinlerse, dünyayı biraz daha aydınlık hale getirebilir.